Avukat /
Arabulucu
Hud ERDEMLİ

Hakkımda

     Mersin ilimize bağlı Erdemli ilçemizin Koramşalı Köyü 'nde 1963 yılında dünyaya geldim. İlkokulu bu köyde bitirdim. İlkokulu bitirirken girdiğim Devlet Parasız Yatılılık sınavını kazandım. Ortaokul birinci sınıfı Mersin 'de Arpaçsakarlar Köyü 'nde, iki ve üçüncü sınıfı Eskişehir Cumhuriyet Lisesi 'nde, Liseyi ise Eskişehir Atatürk Lisesi 'nde parasız yatılı olarak okudum. Eskişehir 'de derslerimize giren havacı Milli Güvenlik dersi öğretmen subayların etkisi altında kalarak, liseden sonra Hava Teknik Okullar Komutanlığı Gaziemir/ İzmir 'de hava astsubaylık eğitimine başladım.
     Bir yıl sonra 30 Ağustos 1981 'de Hava Uçak Silah Teknisyeni olarak mezun olduğum okuldan Ankara 'ya atandım. Böylece 23 yıllık aktif Kıt 'a hayatım başladı. O yıllarda Ankara 'da F-104 savaş uçakları vardı. Eski adı “Mürted” şimdiki adı “Akıncı” olan 4. Ana Jet üs Komutanlığında 141 uçuş hattında Astsubay çavuş rütbesi ile göreve başladım. İlk günkü vazifem gerçek napalm hazırlamaktı. 
     Kıt 'a ve havacılık yorucu ama zevkli meslekti. En büyük sorun 1.5 saat geliş, 1.5 saat gidiş olmak üzere günde 3 saatimiz Ankara- Mürted- Ankara yolunda geçiyordu. Söylememe gerek yok sanırım elbette yolculukta uyumak yasaktı. Otobüslerin camından kötü bir imaj verilmesi istenmiyordu. 
     Hayat bu minval üzere giderken 1983 yılında öSS sınavına girdim iyi bir okul kazandım. Ankara üniversitesi Hukuk Fakültesi 'nde dışarıdan eğitime devam ettim. Gece vardiyasında geç saatlere kadar hangarda uçak tamir ediyor, öğleye kadar da okuluma gidiyordum. Yorucu ama keyifli ve gurur verici bir süreçti. çok arkadaşım üniversiteye heves etmişti. Şimdi pek çoğu mühim görevlerde çalışmaya devam ediyorlar. 
     Henüz daha okulumu bitiremeden Ankara 'dan 5 yılımda tayin edilerek Diyarbakır Hava üs 'süne şark görevi için atandım. Son iki yıl Diyarbakır- Ankara arasında geliş gidiş yaparak okulumu 1988 güzünde bitirmek nasip oldu. 
     Askerler 15 yıl zorunlu hizmet etmeden görevi kendi istekleri ile bırakamaz. Ben de bırakmadım. Bağdaşmadığı için avukatlık stajı ve başka müracaatlar da yapamadım ve uçaklara silah- mühimmat yüklemeye, arızalı uçakları tamir etmeye devam ettim.
     Yabancı dile ilgim ve amirlerimin de yönlendirmesiyle 1990 yılında İzmir Hava Lisan Okulu 'nda 9 ay süre ile İngilizce kursuna katıldım. Bu kurstan dönem birincisi olarak mezun oldum. Hala dil eğitimine kendi gayretlerimle devam ediyorum. 
     Bu arada ülkede tüm hava üsleri modernize ediliyor ve F-16 uçaklarına geçiş yapılıyordu. Bu amaçla beni de kurumum 1991 yılında İzmir 'de üç ay süren Temel Elektrik- Elektronik ve Bilgisayar Mimarisi eğitimine gönderdi. Kurs devam ederken aynı yıl Bandırma 'ya F-16 modernizasyonu projesi ile atamam çıktı ve 48 saat içinde ilişiğimi kesip yeni birliğime katılmam istendi. Severek 5 yıl görev yaptığım Diyarbakır 'dan iki gün içinde ev eşyalarımı da taşımak dâhil olmak üzere ayrıldım. 
    Bandırma 'ya katıldıktan kısa bir süre sonra uçak tipi değiştirdiğim için 2001-2002 Kasım-Nisan döneminde Ankara 'da F-16 Silah Sistem Eğitimini 6 ay süreli İngilizce olarak aldım. Artık F-16 uçaklarının Silah Teknisyeni idim.
    Emsalleri arasında temayüz etmiş astsubayların subaylığa geçişleri teşvik ediliyordu. Bana da 1992 yılında Hava Kuvvetleri Komutanlığı 'ndan teklif geldi. Tüm gerekli sınavları kazanarak astsubaydan subay oldum. Subaylık eğitimini İzmir 'de tamamladım. Subay olunca yeni bir birliğe atama yapıldığından Bandırma 'daki ikinci yılımda Balıkesir 'e tayinim çıktı. 
     Daha önce astsubay olarak aldığım askeri eğitimlerin çoğunu bu kez de subay olarak aldım. İlave olarak yurt içi ve yurtdışında sayısız eğitim, görev ve tatbikata katılarak eğitime hiç ara vermedik.
    Görevlerin büyük kesimi yabancı ülke hava kuvvetleri ile müşterek icra edilen mühim ve görkemli görevler olmuştur. Kurumumu yurtiçi ve yurtdışı görevlerde başarı ile temsil ettiğime inanıyorum.
    Astsubaydan subay olanların büyük çoğunluğu iki kesimin de bakış açısına sahip olmaları ve astsubaylığın teknisyenlik yönü ile subaylığın bürokrat yönünü birleştirdiklerinden çok iyi idareci teknokrat subay olmaktadırlar. Hatta bu deneyimin benim şimdiki yaptığım iş olan avukatlığa katkısı da şu olmuştur: Adliyede kalem personelini de, kürsüdeki hâkimleri de duyumsayarak algılayabiliyorum. Her iki mevkiinin de zorluğu ve kutsallığının farkındayım. Bu sebeple rahat iletişim kurabiliyorum.
    Çok özel ve güzel bir meslek olan havacılığı, severek ve isteyerek yaptım. Görev sürem boyunca pek çok özgün proje ve başarılı çalışmalarım oldu. Bunları ödül almak için değil, ülkeme, milletime ve bayrağıma katkım olabilsin diye yaptım. Amirlerimin takdirleri de ayrı bir keyif oldu elbette. 
     Henüz muvazzafken 2002 yılında NATO bakım ikmal teşkilatı NAMSA ' ya sivil kadroya başvurmam için üstlerimden teklif geldi. Sınavlarına girdim. Ancak o mevkilerde çok elzem olan ülke desteği yetersiz olduğundan Lüksemburg 'da çalışma hayalim kısa sürdü. 
     Yine de sivil olma heyecanı kafamı karıştırmıştı bir kere. Bu sebeple emeklilik süresini doldurduğum 2003 yılı Ocak ayı sonunda askeri kariyerimi kendi isteğimle noktaladım. 
     Bir hususu daha belirtmeden geçemeyeceğim, pek çok acı-tatlı anılarım olsa da, işimi severek ve heyecanla yaptım. Hala da askeri sahadaki gelişmeleri takip ediyor. Milletimizin gözbebeği(!) olan havacılarımızın emniyet ve etkili görevler yapmaları için dua ediyorum. 
     Emeklilik sonrası çok arzu ettiğim, ancak resmi görevim nedeniyle yapamadığım ikinci işim olan avukatlık mesleğine başlama imkânım doğdu. Şubat-2003 'te Mersin Barosu 'na kayıt oldum ve avukatlık stajına başladım. Okul arkadaşım olan Av. Ali Kamış nezaretinde keyifli ve aktif bir staj dönemi geçirdim. Staj sonrası Nisan-2004 ayında yemin ederek Ali Bey 'in stajyerliğinden ortaklığına terfi ederek birlikte ortak çalışmaya başladık. önceden planlanan sürenin sonunda şimdiki kendi büromda bireysel avukatlık hayatım başladı. İlk yalnız uçuş gibi bu his de çok heyecanlı ve özeldi. 
     Tüm başarıların aile ile ilgisi malumdur. Ben de çok şanslı olmalıyım ki, 1985 yılında eşim Asude Erdemli Hanımefendi ile evlendim ve bu evlilikten 1988 yılında Ayşe Nur Erdemli, 1990 yılında Fatma Betül Erdemli ve 1993 yılında Zeynep Erdemli isimli kızlarımız oldu. Hayat çok hızlı ilerliyor, çocuklarım dediğim ablalar dünün çocukları idi. Şimdi büyüdüler ve bizim hocalarımız oldular bize hayatı öğretiyorlar. Onlarla birlikte bizlerde bir kez daha büyümeye ve öğrenmeye devam ediyoruz.
    İleride imkan doğarsa, üniversite ortamında tekrar meslekte ihtisas sağlayacak eğitim arayışlarım sürmektedir. Eski işimin sağladığı avantajla iyi derecede İngilizce ve başlangıç seviyesinde Almanca biliyorum. İtalya'da altı ay kadar görev yaptım. Bu sebeple İtalyanca ile de ilgileniyorum. Toplam kalite yönetimi, uçuş ve yer emniyeti, NATO taktik kıymetlendirme denetçiliği, elektrik, elektronik, bilgisayar mimarisi ve muhtelif hava silah sistemleri, özellikle F-16 savaş uçakları konusunda hem teknisyen olarak hem de Uçak Bakım subayı olarak çalıştım ve pek çok farklı sahada eğitim ve sertifika aldım.
    Bir yandan da lise yıllarından itibaren yabancı dile duyduğum ilgi sonucu ülkemizi yurtdışında temsil edebilecek ve uluslararası sahada avukatlık hizmeti verebilecek seviyede geliştirebilmek için uygun projeler aramaktayım. Nitekim 2006 yılında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine Türk avukat olmak için müracaat ettim. Ancak başvurum kısa listeye alınmadı ve sınava çağrılmadım. 
     Askerlikte ve avukatlıktaki anılarımı gelecek nesillere katkı sunsun, yazılı tecrübe transferi olsun düşüncesiyle yazabilmeyi çok istiyorum. Halen emekli tayyare subayı ve öğrenme heveslisi muvazzaf avukat olarak, eğitime devam ediyor, “hizmetinizdeyiz efendim” diyoruz.